Biliyorsunuz bugün 29 Mayıs, yani İstanbul'un Kurtuluşunun 560. yıldönümü. Bu münasebetle sabah okulda törende bir öğrencimiz bizim hazırladığımız ( Sosyal Bilgiler Öğretmeni ve benim) bir konuşmayı okudu. Kısacık, İstanbul'un ve fethinin önemini anlatan bir yazı. Yazıyı aşağıya ekleyeceğim. Merak edenler okuyabilir. Yazıda Peygamberimizin İstanbul'un fethine ve fatihine yönelik övücü malum hadisine de yer verdik.Dikkat çekmiş efendim. Yazıda dini ögeler kullanmışız.Tatlı bir dille uyarıldık. Ve biz sözüm ona okumuş, sözüm ona aydınlık insanlara bu hadisin dini içerikli olmadığını siyasi bir hadis olduğunu falanını filanını anlatamadık.
İnsan dininden, dininin peygamberinden korkar mı ki ya... O yazı da Hz. İsa'nın, Hz. Musa'nın ya da başka bir peygamberin adı geçmiş olsaydı bu tepki verilir miydi merak ediyorum.
Atatürkçü olmayla dini ögeleri dozunda birleştiremeyen karanlık kafalı insanlar tarafından sansüre uğramaktan, uyarılmaktan, yönetilmekten usandım ben.
Atatürkçülük dinsizlik mi demek, Peygamberimizi ve dinimizi sevmek gericilik mi demek.
Neden insanlar iki harika duyguyu tek yürekte birleştiremezler. Nedennnnn...Lanet olsun böyle işe...
Merak edenler için yazı...
Bugün İstanbul’un, yani Doğu Roma’nın Türk oluşunun 560. yıl
dönümüdür.
Sayın Müdürlerim, Değerli Öğretmenlerim,Sevgili Arkadaşlar,
İstanbul’un fethi herhangi bir tarihî olay değildir bu belde
sıradan bir macera sonucu bir tesadüf eseri değil, yüzyıllar içinde oluşup,
kökleşen bir ülkünün ve bu ülküye bağlı olarak gerçekleştirilmek istenen cihan
devleti projesinin sonucudur. Bu projenin bir kolu Oğuz Han’a kadar uzanır.
asıl kol ve heyecan İslam peygamberi Hz. Muhammed’in bir münasebetle “İstanbul
elbette feth olunacaktır; onu fetheden hükümdar ne ulu hükümdardır, onu
fetheden asker ne kutlu askerdir.” şeklindeki sözlerinden gelir. Bu işaret
edici, müjdeleyici sözlerin arkasından bir dönem Arap orduları daha sonra da
Müslüman Türk orduları İstanbul’un fethini daima gönüllerinde beslediler,
büyüttüler, bu uğurda uzun seferlere çıktılar. Nihayet bu zafer Sultan II. Mehmet’e
ve onun adında bu uğurda çarpışan Türk askerlerine nasip oldu.
Osmanlı devleti büyük bir
imparatorluk haline gelmiştir.Bu gözde şehir ise varlığını imparatorluğun başkenti olmakla
taçlandırmıştır.
II. Mehmet’e “Fatih” ünvanını veren bu zafer, sadece Türk
tarihinde değil dünya tarihinde de büyük değişimlere yol açtı. Orta Çağ kapanıp
Yeni Çağ başladı.
Karanlık ve bir çağı kapayan, aydınlık yeni bir çağı açan
İstanbul’un fethini her yıl 29 Mayıs günü kutluyor, bu güzel şehri bize armağan
eden atalarımızı saygı ve şükranla anıyoruz.
Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.