29 Şubat 2012 Çarşamba

Kitap Arkadaşımdan :)))

Bu sabah yine erkenden kalkan kızımın peşinden koşturmakla güne başladım. Etrafı da toparlayayım derken kapı çaldı...
beklediğim paket geldi sonunda... Bekliyor olmama rağmen çok çok heyecanlandım... Kırmızı evin cadısı Gizem 'in önce bu buram buram bahar kokan gökkuşağı kıvamındaki paketiyle karşılaştık...

Özene bezene sarılmış bu güzel pakete zarar vermeden açtık hediyemizi.... İçinden bunlar çıktı :)))



Gizemcim sağolsun kızımı da düşünmüş ve ona da iki kitap almış... Kitap ayracının sevimliliğini ve güzelliğini gördünüz değil mi?

Benim kitabım da Murathan Mungan'ın Doğu Sarayı kitabı ve nefis bir yazıyla samimi bir not...


Ben bayıldım hediyelerime... Kızım da öyle...Hemen aldı ve resimlerini incelemeye başladı...

Ve Gizemcim öğlen uykusuna da senin hediyen bu kitaplara sarılarak daldı... Sanırım kızım da annesi gibi hediyeleri ve hediyeleşmeyi seviyor :)))  Tekrar teşekkürler bu güzel hediyeler için....

Ve Sevgili Dilara bu güzel etkinlik için tekrar teşekkürler...Yüreğine ve emeğine sağlık....


28 Şubat 2012 Salı

Puslu Kıtalar Atlası-İhsan Oktay Anar


Nihayet bitti... Keşke bir solukta okuyabileceğim bir zaman okusaydım... Çok uzun sürdü bitirmesi. öyle olunca başını unuttum dönüp tekrar baktım...Daha da uzun sürdü ve daha da sıkıldım böyle olunca...

Masalsı öğelerin ağırlıkta olduğu bir kitap. Okuyanlar iyi bilir. Ben bundan pek hoşlanmıyorum o yüzden bu güzel kitaptan pek keyif alamadım...Uzun İhsan Efendi'nin düşü olan bir kitap bu.. Arka kapakta da bu belirtiliyor zaten. Aklımda kitabın konusuna dair pek bi şey kalmadı.

İhsan Oktay Anar'ın tarih, fizik ve kültür sanat konularındaki engin bilgileri dikkatimi çekti.. Sırf bu bilgiye saygı için okunmalı... Kitaptan hoşlandım ama sevemedim....

26 Şubat 2012 Pazar

Hiç Yoktan Kitap Ayracı :))

Bugün bir ilham geldi bana sormayın... Hayalim kitap ayracı koleksiyonu yapmaktı... Satın alma ya da el emeği fark etmez seviyorum ayraçları... Bugün birkaç nesneyi dönüştürüp ayraç yaptım...

Bitmiş bir not defterinin kalın kapağını kesip sevdiğim bir resmi yapıştırıp koli bantıyla sardım sağlam olsun diye...

Kızıma aldığım saç bandından çıkan kartonu da kendinden yapışkanlı folyoyla kapladım ve kurdele bağladım... İkisi de basit şeyler oldu ama olsun :)))
Diğer yaptığım etamin ayraçlar da burada  be burada 



Bugün havayı güzel görünce Eyüp'e yürüyüşe gittik. Feshane'nin bahçesinde epey koşturdu minik kuş...
Seviyorup Eyüp'ü. Sanki Eyüp'te oturan insanlar akşam olunca cumbalı ahşap evlerine giderler ve eski Osmanlı geleneklerine göre yaşarlar gibi geliyor bana.  Farklı bir dinginlik var o karmaşanın içinde. Çok güzel bir kış havası vardı tam da fotoğraflamalık ama makinem yeterli olmadı çekmeye... 



25 Şubat 2012 Cumartesi

Yapılacaklar...

Yapılacak o kadar çok iş var ki aklımda...Bazıları kısa süreliğine de olsa hayal ama ben yine de yazmak istedim...
  • Diyete başlanacak...65 olunmasa  da olmak için çalışılacak
  • Sinemaya gidilecek... Fetih 1453 başta olmak üzere salon salon gezilecek ve özellikle oskarlık filmler izlenecek ( İşte bu hayal)
  • D&R başta olmak üzere kitap mağazaları gezilecek. Torba torba kitap almamak için kendinle savaşılacak...
  • Alınan kitaplarla Starbuks' da White Chocolate Mocha içmeye niyetlenecek ama diyet hatırlanıp yeşil çay içilebilecek bir yere gidilecek :))
  • Esra'yı yarım gün bırakılacak bir yer bulunursa evde dip köşe temizlik yapılıp gardrop da diyete sokulacak :))
  • Eve sıngır mıngır rüzgar çanları ve bilimum cıvıl cıvıl süs eşyası alınacak...
  • Bir üst maddenin gerçekleşebilmesi için Esra'nın biraz daha büyümesi beklenecek ya da durdan gitten anlaması için gereken çalışmalara hız verilecek...
  • Daha çok kitap okumak için vakit yaratılacak...
  • Okumakta olduğum kitapların içindeki ayraçların Esra'nın hışmına uğramaması için okunmakta olan kitaplara gizli bir yer ayarlanacak.
  • Çanta içi düzenleyici bulunacak ve çantam çarşamba pazarı olmaktan kurtarılacak.
  • Alış verişe çıkılıp diyete sokulan gardroba kilo aldırılacak....
  • Arkadaşlarla daha sık görüşülecek.

24 Şubat 2012 Cuma

Çekiliş vaarrr

Ben bu tepsilere bayıldım.. Katılmasam olmazdı. El emeklerine hayranım zaten şansımı denemek istedim ... Sİz de katılır mısınız :))))



http://bitahtasieksik.blogspot.com/2012/02/cekilis-vaaaar.html

22 Şubat 2012 Çarşamba

Poğaça Pizza :)

Başlığa bakınca 'Bu ne?' dediniz değil mi? :))  Ben hamur işlerinde marifetsizim. fotolardan da anlaşılacağı üzere. Yemeye bayılırım ama yapmaya geldi mi stres basar, dellenirim. Dört yıllık evlilik hayatımda bir kek yapmışlığım yoktur. Hazır yufkadan börek yaparım orası ayrı. Elim hamura değmesin yeter ki..  Evde artık çocuk olduğu için yapılıyor ister istemez kekler, börekler, poğaçalar... Bu yaptığım 'şeyin' esası bir poğaça tarifi olması...Poğaça kapatmayı beceremediğim için ben de mini pizza yapayım dedim hem de Esra görünce yer belki...Evet ilgisini çekti bir tane yedi çok şükür...

Pişmemiş Hali...

Tarife gelince...

Malzemeler...

1 Paket toz maya
2 su bardağı süt
yarım çay bardağı toz şeker
1 tatlı kaşığından az fazla tuz
1 su bardağı yağ
1 yumurta
Aldığı kadar un...( Bu işlerden anlamayanlar için tüm heveslerin söndüğü ifade :)))

Ilık süte mayayı ve şekeri katıp şeker eriyene kadr karıştırdım. üzerine yumurta, yağ, tuz ve un ekleyip yumuşak bir hamur yaptım ve bir saat kadar mayalandırdım. Ceviz büyüklüğünde bezeleri elimde açıp üzerine beyaz peynir rendesi sosis ve domates koydum. Evde bunlar vardı.Biber zeytin vs de konabilir. Boş kalan yerlerine de yumurta sürüp fırına verdim... Soğuk fırına koydum, fırın ısınana kadar kabarsın diye...

Pişmiş Hali...

Ben çok sevdim. Poğaça halini de yemiş ve çok sevmiştim. becerememiştim yapmayı orası ayrı ama :)))

21 Şubat 2012 Salı

Biz Bugün...

Biz bugün yoğun bir gün geçirdik... Esra Hanımcığımın huysuzluğu üstündeydi. Günü dar etti bana. Öğlen de uyumayınca akşama doğru iyice fazlalaştı yaramazlığı...Neyse erken uyudu da azıcık dinlenebileceğim.


Parka gittik bugün havayı güzel görünce. Bol bol koşturup oynadı...Dönüşte simitçilerden birinin önüne koşup 'Çimit istiyom' dedi ve simit aldık ama onu da bir iki kemirip attı...


Bu macera içinde benim için güzel şeyler de yaşandı. Önce 'kitaplaşalım' etkinliğimiz sonuçlandı.Diloşun Kayfesi  'nin sahibesi sevgili Dilara, tekrar teşekkürler emeklerin için... Ben Kırmızı Evin Cadısı Gizem' le eşleştim. Şimdi ilk iş, mesela yarın , güzel bir kitap almak...


Sonracığıma.. Geçenlerde bahsettiğim Blogger Annelr oluşumu faceden sonra yeni bir blogla devam ediyor ve bu blogta bir söyleşim yayınlandı... Merak eden varsa tık tık.

Güzel bir oluşum büyüyerek devam ediyor :)))

19 Şubat 2012 Pazar

Uyku...

Esra dünyaya geldiğinden beri çok şükür ki uyku düzenimiz iki yıldır çok iyi gitti. Taa ki bir kaç ay öncesine kadar. Şimdi uykusuz yavruların anneleri lütfen bana kızmasınlar ve yazıyı sonuna kadar okusunlar...



Her çocuğun az da olsa bir rutini vardır.Çocuğun rutini annenin de rutini olduğundan bu hayati derecede önemli bir durumdur bence. Bizim uyku sistemimiz şuydu:

Sabah 7.00- 8.00 arası kalkış
Öğlen 12.00- 13.00 arası uykuya yatış, yattığı saate göre değişen en az bir buçuk saatlik öğlen uykusu
Gece 20.30- 21.30 arasında gece uykusuna geçiş. Gece uykusu sırasında sadece süt içmek için uyanırdı o da her gece değil.

Bu düzenin bir çok anne için bulunmaz nimet olduğunu biliyorum. Uykusuzluk çeken annelerden de özür dileyerek bu yazıyı yazıyorum çünkü rutinin bozulması çocukta bir sorun olduğuna işarettir.Bizde de öyle oldu.

İki aydır bu düzen bozuldu ve biz alt üst olduk...Gece uykusuna biz ne zaman yatarsak o zaman dalar oldu ki bunda bile zorlanıyoruz. Yatağına yatırınca uyuyan çocuk ayakta sallanır oldu. Her uykuya inat ediyor uyumamak için. Gece boyunca kalkmalarının sayısını saymıyorum artık. Öğlen uykuları benim için kabus gibi oldu...Öğlen uyutmamayı da denedim işe yaramadı. uyku saatini değiştirdim gene işe yaramadı. Zaten yemek yemeyen, iştahsız bir çocuk.Buna üzülür ve bu nedenle yorulurken bir de uyku sorunları çıktı. Uykuyu alamayınca iştah daha bir azaldı. Ben ne yapacağımı bilemez hale geldim artık...

Uykusuzluk değil de bu ne yapacağını bilememek geriyor beni...

Yemezse yemesin, uyumazsa uyumasın da diyemiyorum çünkü bunlara da ihtiyacı var...

Bizim durum bu... Ay anlattım rahatladım...

18 Şubat 2012 Cumartesi

Annelerim Blogerlerim Buraya Bi Bakın

Sevgili Çiçeklendim'in bloğunda gördüm burayı...Henüz oluşu ve tanışma aşamasında... Şahane bloglar ve anneler tanıdım daha bir gün olmadan...Bi göz atmak da fayda var derim...


16 Şubat 2012 Perşembe

Mutlu Yıllar Bebeğim...



Canım kızım, bi tanecik boncuğum, bundan iki yıl önce tanıştık seninle...

Kitap Hediyeleri...



Diloşun Kayfesi Kitaplaşalım diyor...Ben de zevkle kabul ettim...Siz de buyurmaz mısınız...

13 Şubat 2012 Pazartesi

Kitaptan Kuleler

Uzuuun zamandır kitaplığımdaki kitapları düzenlemek istiyordum... Alınanlar, emanet verilip geri gelenler, tekrar verilenler, Esra Hanıma raf açmak için bir rafın boşaltılması ve kitapların rasgele yerleştirilmesi epey dağıttı kitaplarımı...

12 Şubat 2012 Pazar

DİSİPLİN

Sevgili Özge bloğunda  bu konuyu yazalı beri kafamda bir soru işaretidir gidiyor... Disipline olamamış bir enerjinin özellikle çocuk enerjisinin harcandığı ve harcanacağı görüşündeyim. Çocukların yoğun isteklerinin dikkat çekmek için olduğu ortada.

Çocuklar anne babalarına güvenmek isterler. Bunu hissetmek için de yasaklara ve kurallara ihtiyaçları vardır.Yasak ya da kuralla karşılaşmamış birey doyumsuz ve mutsuz olur. ( Okuduklarımdan ve gözlediğim öğrencilerden çıkardığım sonuçtur.)

10 Şubat 2012 Cuma

Gamze Anne'ye...

Gamze genç bir anne… 3 yaşında bir oğlu var ve kendisine lösemi teşhisi konuldu. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bölümünde yatıyor.


Durumu acil... Sevgili evladı evde onun yolunu gözlüyor... Bir duayla, İzmirliler bir kan bağışıyla minik kuzuyu çok bekletmeyelim...



Burdan  ve burdan   ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz...


Facebooktan da izleyip dualara katılabilirsiniz... Belki de kabul olan dua sizinki olur...

9 Şubat 2012 Perşembe

Suskun Yüreğim...

Sabahtan beridir bu şarkı dilimde. Epey eski bir şarkı... Hatırlayan vardır mutlaka...


Neden dolandı dilime bilmiyorum ama en az bi on kere dinledim şu saate kadar... Şarkının sözleri mi klibi mi beni etkileyen bilmiyorum ama tuhaf bir ağlama hissi veriyor bana...

Dışarıda yine kar var...Hava da pek soğuk... Şu kaçıp gitme hissi nüksetti tekrar... Tüm şartelleri indirmek ve öylece gitmek, kafayı toplamak, sonra da bıraktıklarını olduğu gibi bulursan eğer her şeye devam etmek...

8 Şubat 2012 Çarşamba

Anne Kızın Kahve Keyfi :)



Nefis Türk kahvesi  bana enfes sulandırılmış pekmez Esra'ya...




Süleymaniye Gezimiz


İstanbul'u tanıma turlarını ele almış durumdayım zira eşim hiç iyi plan program yapamıyor. Ya kırk kere gittiğimiz yerlere götürür ya da avmlere...Ben avmleri pek sevmiyorum. Alışveriş yapmayacaksam eğer gitmek gereksiz geliyor. O yüzden bu gezilerden keyif alamıyorum.

Kaç haftadır gitmek istiyorduk da gidememiştik. Geçtiğimiz hafta sonu kardan dolayı eve kapanmanın acısını çıkardık diyebilirim. Pazar günü Süleymaniye gezimizi yaptık... Mimar Sinan'ın 'kalfalık eserim' dediği muhteşem camiyi gezme fırsatımız oldu...

5 Şubat 2012 Pazar

İskender-Elif Şafak


Kitabı yeni bitirdim...Çok taze henüz zihnimde.Gece karışık rüyalar görmeme neden oldu kitap.

Roman Fırat Yakınlarında bir köyde başlıyor ve İngiltere'de bitiyor. Olaylar kronolojik sırayla verilmiyor. Naze ve Berzo'nun ikizleri Cemile Yeter ve Pembe Kader'in üzerinde dönüyor kurgu...

Varış, Köprüleri Atmak, Bir Erkek Bir Kadın, O Senin Kardeşin ve Yüreğindeki Boşluk adlarıyla beş  bölüme ayrılmış kitap. Her bölüm kendi içinde karakterleri anlatan ve onların adlarını taşıyan alt bölümlere ayrılmış.

3 Şubat 2012 Cuma

Karla Tanışma

Bir varmış bir yokmuş...Zamanlardan birinde İstanbul'a hiç durmadan iki gün iki gece (belki de daha uzun bir süre) kar yağmış. Lapa lapa yağmış, sessiz, usulca, dingin...

Bir güzel kız varmış... Sıcacık evinin camından usulca yağan karı seyredermiş. Ellerini uzatır karları tutmaya çalışırmış... İlk defa bu kadar yakından görüyormuş karı. Annesi bir kartopu yapmış kıza. Ama kız korkuvermiş  beyaz toptan. Eline almaya çekinmiş ama sonra hep onunla oynamak istemiş :)

İyice birikmiş karlar ve minik güzel kız oynamaya gitmiş karlarla...Kardan adam yapamamış belki ama kardan kız yapmış kendini...












1 Şubat 2012 Çarşamba

Pazı Sarması...

Öncelikle şunu belirteyim ilk defa denedim... İlk defa yaptım ve yedim...Kendim yaptım diye demiyorum ama nefis oldu.. bayıldımmm..


Malzemeler...

Bir bağ pazı
1 lt sıcak su
1/2 lt soğuk su
1 su bardağından biraz fazla pirinç
1 baş soğan
Yarım demetten az maydonoz
Tuz, karabiber, (istenirse nane ve kimyon konabilir. Naneyi sarmada sevmediğimden, kimyonu da kıyma koymadığımdan eklemedim...)
! yemek kaşığı salça
Zeytinyağı
Nar ekşisi


Yapılışı:

Pazıları yıkadım ve saplarını kestim...Damarllı olanların damarlarını fileto çıkarır gibi bıçakla kestim. Kaynamakta olan suya bir kaç yaprak halinde sokup çıkardım.Çıkardıklarımı soğuk suda beklettim. Biraz kart gibi görünenleri daha fazla tuttum sıcak suda...
Soğanı küçük küçük doğradım. Diğer tüm malzemelerle birlikte karıştırdım...Nar ekşisini hem içine hem de kaynayan suyuna ekledim. Damak zevkinize göre miktarını ayarlayabilirsiniz ya da hiç koymazsınız. Pazıları yaprak sarması yapar gibi sardım... Büyük olanları ikiye böldüm. tencereye dizip yarısına kadar su ve yine nar ekşisi ekledim.
Yine mi yapsam yaaa canım çekti :)))