Esra iştahsız bir çocuk...Bir gün iki kaşık yediğini ertesi gün yemez...İki gün önce yemediğini bugün yiyebilir...Zorlamamaya, seçenek sunmaya özen gösteriyorum ama bazen çaresiz kaldığım durumlar da olmuyor değil...
Pepee pek çok çocuğun olduğu gibi Esra'nın da sevdiği bir karakter... Dergisini Her ay olmasa da takip etmeye çalışıyorum. Yani anne bölümünde işime yarar şeyler varsa alıyorum...
Diğer bölüm Esra için henüz erken diye düşünüyorum oradaki bi çok etkinliği henüz tam anlamıyla yapamıyor... Bu sayısında iki sayfa etiket verdi dergi... Ben de onları resim kağıdına yapıştırmasını istedim... Buradaki amacım genelde bu tarz etkinliklerde üst üste yapıştırmasını aşmaya çalışmak...Daha önceki bir kaç deneme etiketlerin üst üste yığılmasıyla sonuçlandı... İşte etiket kolajımız :)) Altta imzamız bile var :)) Yapım aşamasını fotolamayı akıl edememişim :(((
Vee dolabımızda sergilemeye aldık ESER (!) imizi :)))
Esra hanımla bu aralar genelde karalama çalışmaları yapıyoruz...Kalem kağıtla arası iyi her çocuk gibi şükürler olsun... Kalemi artık normal şekilde tutabiliyor. Küçük kas gelişimi de bence iyi düzeyde çok küçük nesneleri bile (mesela ataç) iki parmağıyla tutabiliyor...
Her cumartesiye güzel bir kahvaltı hayaliyle başlarız eşimle... Manzaralı güzel bir restoranda ( genelde burası Pierre Loti' de bir yer olur) açık büfe ve sınırsız çay eşliğinde keyfini çıkara çıkara yapılan bir kahvaltı hayalidir bu...
Neden heyecan duymuyorum sanki yıl başlarında.. Halbuki kimle olursun olsun, yalnız başına bile olsan, umutlanmanın, iyilikler dilemenin, ferahlık, bolluk için dua etmenin bahanesidir. Kuruyemişlerin bıkana kadar tüketildiği yanında içkiniz ne olursa olsun benim kolayla başladığım, basit ama sevilen yemek ya da mezelerle donatılmış çilingir soframızla girdiğimiz güzel bir gece işte...Heyecansız olmak bunları yapmamak değil elbette ama az da olsa heyecanlansam fena mı olur yani...