19 Ağustos 2011 Cuma

Esraca Sözlük

Esra tam 1,5 yaşında ve sözlüğü şu şekilde.

Elif Şafak AŞK/ SİYAH SÜT

Elif Şafak'ın nerdeyse 5-6 kitabını okudum. İlk kitaplarından ( Pinhan, Bit Palas gibi) sıkılmıştım. Okuyal uzun zaman oldu bu kitapları( Nerdeyse 8 yıl) Hatırladığım kadarıyla içindeki hayali kavramlar ve yaratıklar kitapları sevmeme engel olmuştu.

15 Ağustos 2011 Pazartesi

Deneme 1-2

Evet artık mutfağa da el atar oldum. Yanlış anlaşılmasın yani yemek yapıyorum da hamur işi konusunda çok isteksizdim öyle ki basit bir kek bile gözümde büyür büyür dağlar tepeler oluştururdu. Oysa şimdi uçarak gidip malzeme alıyorum ve zevkle uğraşıyorum yapmaya...

Ah Esra Vah Esra Sen Neymişsin Sen :)))

İki gün sonra koskocaman 1,5 yaşına giriyoruz. Tastamam 1,5 yaş...Söylerken ne kadar da ağız dolduruyor. oysaki sadece 18 aylık benim güzel kızım. 

10 Ağustos 2011 Çarşamba

Kırlent Yenileme 1

Selamlar...
Yağmurlu ve hafif fırtınalı bir İstanbul sabahından günaydın...
Evdeki değişim ağır ağır devam ediyor... görünümünden kullanımından memnun olmadığım eşyaları en kısa ve en hesaplı yoldan değiştirrmeye çalışıyorum. B

1 Ağustos 2011 Pazartesi

Evdeyim, Evdesin, Evde...

   Bir gün beyaz adam yanına bir kızılderili kılavuz alıp bilmedikleri bir dağa tırmanmaya başlamış. ama ne var ki kızılderili kılavuz o kadar yavaş ilerliyormuş ki bir süre sonra sıkılmış. artık kılavuzu uyarmak gerekliymiş. Beyaz adam başlamış konuşmaya : " yola çıkalı kaç saat oldu. adam gibi kılavuzluk yapsaydn şimdiye kadar tepeye varmıştık." Kızılderili cevaplamış: " Öyle olacağını biliyorum ama hızlı gidince de ruhum geride kalıyor."
  
 İşte böyle... Geride kalan ruhumu beklemek için evdeyim, kızıma bakmak için evdeyim, sakinleşmek ve huzuru bulmak için evdeyim... Çok beklememe gerek kalmadı. o kadar rahatladımn ve dinginleştim ki. Esracığımla hasret gideriyoruz. Durup durup sarılıyor bana...

  Keşke daha önce alsaymışım bu kararı. Yarın nasıl aksilikle karşılaşacağını düşünmeden, annesinden uzak büyüyen kızımın bakımından emin olamadan geçen günler geride kaldı...Kafam o kadar sakin ve o kadar rahat ki bir çarkın dişlileri arasından çıkmış gibiyim.

  Tek derdim biriken ütüler ve kirlenen ocak.Yaşasınnnn...Tab, işin bu bölümünde ev hamınlarını da saygıyla selamlıyorum. İşiniz ne zormuş ya hu... Ama şanslısınız vesselam...

Hobilerle uğraşıyorum... blog kullanma işini çözer çözmez foto da yüklerim buraya... Şimdi koltuk takımının iğrenç deri kırlentlerine etamin kırlent işliyorum. bakalım becerebilecekmiyim. Tiryaki'den bir örnek buldum onu uyarladım. bitince fotolarım. Keçe işine merak saldım. şimdilik dikişlerim kötü olduğu için foto eklemiyorum ama daha sonra eklerim belki. Lavanta keseleri yaptım bir kaç tane. Mutfak dolaplarından sarkıttım güzel durdular ama silikon tabancasını keşke daha erken alsaymışım :)) burada keçe bulmak ne zormuş yaaa girmediğim yer kalmadı. en sonunda dışardan salaş görünen bir yerde buldum. Dükkan salaş ama işletenler çok ilgili ve cana yakın. Komşularıymışım gibi davrandılar bana. Çok sevdim...

Henüz mutfak işine el atamadım yani yemeklerim hala klasik. İçimden bir dürtü gelsin diye bekliyorum. Umarım mutfak devrimi uzun sürmez de gelir.
Hadi bu yazı renkli olsun....